14 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 462 bin Suriyeli ülkesine geri dönmüştür

Soylu'nun açıklamlarından satır başları şöyle: Türkiye Suriye iç savaşının başladığı andan itibaren göç politikasını belirlemiştir. Bir takım düzenlemeler gerçekleşmiştir. Dünya düzensiz göç hareketlerini izlerken göç politikası belli olan bir anlayışı başından beri ortaya koyma kararlılığını göstermiştir. 462 bin Suriyeli ülkesine geri dönmüştür. Göç Genel Müdürlüğü Başkanlığında, Uyum Müdürlüğü'nü kurduk. Özellikle eğitim, dil konusunda uyumu sağlayacak süreç bu dönemde gerçekleşti. YİMER iletişim merkezi de yabancıların soru ve sorunlarına cevap vermiştir. İlk dönem açık kapı olarak adlandırılabilir. İkinci dönemde uyum politikaları gerçekleştirildi. Suriye'nin 837 kilometresi sınır duvarları ve sistemlerle donatılmıştır. İRAN İLE MÜZAKERELER 2017'de Iğdır'da duvarları oluşturmaya başladık. Sonrasında Ağrı'da toplam 159 kilometre duvar yapıldı. İran ile yaptığımız müzakereler de başarılı bir sonuca ulaşan bir süreçtir. Şimdi Hakkari sınırımızda 20 kilometreyi kış başlamadan bitirmeyi planlıyoruz. Buradan bir haber daha vermek istiyorum, Van sınırının İran'da kalan 242 km'lik bölümünü de başlatıyoruz. Doğuda İran sınırlarımızda şu ana kadar yaptığımız 221 km'ye bir 242 km daha ekleyeceğiz ve bitirmiş olacağız. Böylece İran sınırımızın büyük bir bölümünü bitirmiş olacağız. Yaslarımız tıkır tıkır işliyor, geri göndermek dahil. 3 milyon 711 kişi geçici koruma statüsündedir. ÜLKESİNE DÖNEN SURİYELİ GÖÇMEN SAYISI Gönüllü olarak geri dönen Suriyeli ise 462 bin 26 kişidir. 2016 yılından itibaren sınırlarımızda engellediğimiz göçmen sayısı 2 milyon 327 bindir. Türkiye 2016'dan bu yana 283 bin 709'unu kendi ülkelerine yollamıştır. 104 bin 947 düzensiz göçmen ülkerine geri gönderilmeyi beklemekte ve takip edilmektedirler. AFGAN GÖÇMENLERLE MÜCADELE Taliban ülkeyi ele geçirmeden evvel biz tedbirlerimizi doğu sınırında aldık. Göçe kaynaklık eden bütün unsurları tarihin en büyük yakalamalarını gerçekleştirdik. Sınırlarımızı her gün bin 500 Afgan göçmen zorlarken bugün 200'lere düşmüştür. Biz batının göçmen deposu değiliz. Batı göçün kaynağında nasıl yönetilmesi gerektiğini o bölgeye giderek öğrenebilir. Şimdi cumhurbaşkanımızın talimatı oradaki biriket evlerin sayısının 100 bine çıkması. Öte yandan Afganistan ve Pakistan'dan yeni bir hareketlilik yaşanmadığını belirtiyoruz.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Kim kalkışma yapmaya çalışırsa… Bizim Allah’a da yeminimiz, millete de yeminimiz var. Yanına koymayız”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 6. Uluslararası BM Toplumsal Olaylara Müdahale Eğiticilerinin Eğitimi Sertifika Töreni’nde konuştu. Bakan Soylu, “Bu ülkenin demokrasisine, huzuruna, cumhuriyetine, birliğine ve beraberliğine kim kalkışma yapmaya çalışırsa… Bizim Allah’a da yeminimiz, millete de yeminimiz var. Yanına koymayız” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bize her gün parmak sallayanlara söylemek isteriz ki…

İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar... Neden bu kadar nefret? Hangi telkinleri ortaya koydukları, hangi menfaatleri temin ettikleri. Aslen iktidar hırsı da var ama bizim içimizdeki insanların nasıl bir vicdanla böyle büyük bir nefret ortaya koyduklarını hala anlayabilmiş değilim. Bir kaç gün sonra idam edileceğini bildiğiniz halde bir babanın oğluna, eşine son kez sarılmasını nasıl bir vicdanla reddedebilirsiniz. Nasıl bir kininiz vardı ki hasta olmasına rağmen alelacele idam edilmek için Menderes'i idama götürürken sağlıklı görünsün diye kollarına girmiş iki askeri fotoğraf çekilirken çekilin talimatı verdiniz? Siz bu ülkenin suyundan içmediniz mi? Şurada Şehzadebaşı var, rahmetli Menderes, Polatkan idam edildiği gün orada davullar çaldı. Nasıl bir ruh hastasıydınız ki Menderes'in kasasını açıp içine her türlü paçavrayı koyup resmini çekip gazetelere verdiniz. Güya yolsuzluk tahkikat komisyonları kurdunuz. Bir tane bile tamamlanmış dosyayı milletin önüne neden koyamadınız? Bu ülkeye karşı hiç mi bağlılığınız yoktu. 46 yaşındaki, 51 yaşındaki bir devlet adamı, bir başbakan, bunların ağabeyi konumundaki bir cumhurbaşkanını hiç düşünmediniz mi? Belki hayatımızın sonuna kadar anlamakta zorluk çekeceğimiz mesele şudur, bu yalanları içinizde nasıl diri tuttunuz da sizlerden sonrakilere aktardınız da bugün aynı yalanları isimleri değiştirip bugünkü cumhurbaşkanımıza atıyorsunuz. Bir siyasetçi utanmadan sıkılmadan 'her gün bir arkadaşı kıyma makinesine atabiliyor' diye iftira atabiliyor. 15 Temmuz'da aynı heyecanı yaşayıp tankları alkışladılar. Şu arkamızda yatanlar bu iftiralara karşı nasıl dik durmuşlarsa bize her gün parmak sallayanlara söylemek isteriz ki biz de aynı şekilde aynı yolda sonuna kadar düşünmeden yürümeye hazırız. Polatkan, maliye politikalarının dehasıydı, güçlü bir adamdı. Türkiye'nin o günkü şartlarına rağmen büyük yatırımlarının planlayıcısıydı. Eğer 60 yıl sonra biz buraya geliyorsak sadece şehit edilişleri ile alakalı değildir. Kişiliklerinin kuvvetli olması, bu ülkeye bıraktıkları ile alakalıdır. Bundan sonraki 17 Eylüllerde de inşallah bizler ve bizlerden sonra gelenler burada olacak. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Sınır içindeki terörist sayısı 189'a indi

Bugün Türkiye’deki toplam terörist sayısı 189’a indi. Bunu hayal edebilmek mümkün değildi. Sınırlarımızın ötesinde meydan okuyanlar bugün oradan meydan okuyamıyorlar. Ağrı Dağı bizim de sırtımızı verdiğimiz zaman güç ve güven duyduğumuz bir dağdır. Bizim kuvvetimizdir, şiirimizdir, şarkımızdır. Bu yılın ortasına kadar Ağrı Dağı’na çıkmıyordu. Ağustos ayında Ağrı Dağı’nın zirvesinden altına kadar her gün 600 kişinin kamp yaptığı Ağustos ayının sonuna kadar bir tablo ortaya kondu; güvenlik ve huzur. Bunu elimizden kaçırmamalıyız. Manipülasyon ve spekülasyonların aleti yapmamalıyız. Ben Tunceli Kutu Deresi’ni bilirim, Ali Boğazı’nı da Kato Dağını da bilirim. Kutu Deresi ile Ali Boğazı’nda 2 bin PKK’lı terörist eğitim yapıyor, halaylar çekiyordu. Bugün Türkiye’deki toplam terörist sayısı 189’a indi. Bunu hayal edebilmek mümkün değildi. Sınırlarımızın ötesinde meydan okuyanlar bugün oradan meydan okuyamıyorlar.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Teknofest’te

Soylu, İçişleri Bakanlığı standının önünde Yarın Çok Genç Olacak projesi kapsamında bakanlığın misafiri olarak Ağrı, Şırnak, Iğdır, Ardahan ve Tunceli'den festivale gelen öğrencilerle buluştu. Bakan Soylu, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin her noktasında TEKNOFEST'in ciddi bir cazibe oluşturmasının festival günlerini çok daha güçlü kıldığını dile getirerek, şunları söyledi: "Burayı görüp de Türkiye'nin geldiği noktayı hayranlıkla takip etmemek mümkün değil. Biz her yıl TEKNOFEST gelse de TEKNOFEST'te olsak diye bir çaba içerisindeyiz. Bitiyor, bir sonraki TEKNOFEST'in heyecanı başlıyor. İyi hazırlık yapmaya çalışıyoruz çünkü gençlerimize geldiğimiz en iyi noktayı göstermeyi ve onları bu konuyla daha etkin bir şekilde buluşturmayı düşünüyoruz. Şükür oluyor, seneye daha iyi olacak, ondan sonraki sene daha iyi olacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın burada bir müjdesi oldu; uluslararası bir hale geliyor. Bu da bizim gururumuz." Bakan Soylu, bakanlığın standında Avrupa şampiyonu olan Ampute Milli Futbol Takımı'yla da fotoğraf çektirdi.

2 yıl önce

Diyarbakır Anneleri’nden Ayşegül Biçer: “PKK en çok Süleyman Soylu'dan korkuyor”

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi kararlılıkla devam ediyor. Evlat nöbetinde kararlılık gösteren Ayşegül Biçer, evladının terör örgütü PKK'dan kaçmasıyla zafere ulaşmıştı. 24 TV'nin sevilen programı Arafta Sorular'da Star yazarı Esra Elönü'nün sorularını yanıtlayan Biçer, terörün pençesinden kurtulan oğlu ve yaşadıkları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte Biçer çiftinin açıklamalarından öne çıkan başlıklar: 'PKK EN ÇOK SÜLEYMAN SOYLU'DAN KORKUYOR' PKK en çok Süleyman Soylu' dan korkuyor. Oğlum, "Süleyman Soylu televizyona çıktığında PKK titriyor." dedi. Bizlere ne mutlu ki böyle bir bakanımız var. Sonuna kadar bizlerle olan bir bakanımız var. Bizlerde sonuna kadar sayın bakanımızı yanımızda görmek istiyoruz. Biz Süleyman Soylu' dan, varlığından büyük bir güç alıyoruz. Kendi simasını televizyonda görmemiz bile bizi güçlendiriyor, cesaretlendiriyor. İlk günden beri yanımızda ve bize destek oluyor. Sonuçta benim çocuğum dağa kaldırılmıştı ve terörist olmuştu ama o ona rağmen bizlerin yanında oldu. Sayın bakanım, Cumhurbaşkanım bizleri, çocuklarımızı öyle bırakmadı, bizleri sahiplendi ve çocuklarımızın terörist olmalarına engel oldular. Bizleri evlatlarımıza kavuşturdular. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: O duygu anlatılmaz yaşanır. Çocuğumu perişan bir hale sokmuşlar, bir deri bir kemik haldeydi. Çocuğumu o halde görünce PKK ve onların siyasi kolu HDP'nin çirkin yüzünü bir kez daha görmüş oldum. O buluşma anı anlatılmaz yaşanır. Yılların özlemi bir volkan gibi patladı. Çocuğumu perişan bir hale sokmuşlar, bir deri bir kemik haldeydi. Çocuğumu o halde görünce PKK ve onların siyasi kolu HDP'nin çirkin yüzünü bir kez daha görmüş oldum. Oğlumu eski haline getirebilmek için 4 kol ile sarıldım. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Bu mücadele henüz bitmedi, sonuna kadar orada olmaya devam edeceğiz. PKK ve HDP'nin gerçek yüzünü tüm dünya görecek. HDP, Kürtlerin savunucu olamaz. Bizi yıldırmaya çalışıyorlardı. Annelerden korktuklarını düşünüyorum. Biz haklıydık onlar suçluydu. Sayın bakanımızın söylediği bir cümle var elimizde silah yoktu yüreğimizle mücadele ettik ve kazandık. Bu mücadele henüz bitmedi, sonuna kadar orada olmaya devam edeceğiz. PKK ve HDP'nin gerçek yüzünü tüm dünya görecek. HDP, Kürtlerin savunucu olamaz. HDP, PKK'nın finansal kaynağıdır. Burada kurulan siyasi partiler PKK'yı orada ayakta tutmaya çalışıyor. Diyarbakır Babası Rauf Biçer: HDP'li Belediyeler PKK'nın finansal kaynağıydı. Belediyeler HDP'den alındıktan sonra dağa çıkışlar azaldı. Çünkü ellerinde bir güç vardı. Çocuklarımızı belediye binalarında toplayıp onları kandırıp dağa gönderebiliyorlardı. Oğlumu götürdükleri zaman dünyamız yıkıldı. 40 yıldır PKK Kürtlere zulmediyor. Birilerinin buna dur demesi gerekiyordu. Biz anne ve baba olarak buna başkaldırdık. HDP PKK'nın siyasi koludur, finansal kaynağıdır. Belediyeler HDP'den alındıktan sonra dağa çıkışlar azaldı. Çünkü ellerinde bir güç vardı. Çocuklarımızı belediye binalarında toplayıp onları kandırıp dağa gönderebiliyorlardı. Belediyeler HDP'nin elinden alındığı günden beri 2021'de Türkiye'de 3 katılım olmuş. Çünkü belediye onlardayken ellerinde güç vardı. Diyarbakır Babası Rauf Biçer: HDP'ye destek veren partilere seslenmek istiyorum. HDP, Türkiye'yi bölmek istiyor, evlatlarımızı birbirine düşürüyor. Bunlara destek vermeyin. Bunlarla ittifak kurmayın. Bunlar bizim çocuklarımızı kaçırıyor. HDP'ye destek veren partilere seslenmek istiyorum. HDP, Türkiye'yi bölmek istiyor, evlatlarımızı birbirine düşürüyor. Bunlara destek vermeyin. Bunlarla ittifak kurmayın. Evlatlarımızı HDP götürüyor. Bunlar bizim çocuklarımızı kaçırıyor. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Kız çocuklarıma kabus yaşattılar. Okulda çocuklarımın önlerini kestiler. Büyük kız çocuğumu seni abine götüreceğiz diyerek kandırmaya çalışıp dağa götürmeye kalkıştılar, evimi kundakladılar. Çok zorlu bir süreç geçirdim. 17 Kasım 20218' de oğlum kandırılarak dağa götürüldü. 19 Kasım 2018'de PKK tarafından bana telefon geldi. Oğluma kod isim verilmişti. Yalvardım geri göndermeleri için ve bana kahkahalar ile cevap verdiler. Ben hiçbir zaman aslımı inkar etmedim. Bu Kürtlük ise ben bu yolda yokum. Kız çocuklarıma kabus yaşattılar. Okulda çocuklarımın önlerini kestiler. Büyük kız çocuğumu seni abine götüreceğiz diyerek kandırmaya çalışıp dağa götürmeye kalkıştılar, evimi kundakladılar. Çok zorlu bir süreç geçirdim. Ağabeyin orada, seni yanına götüreceğiz demişler. Bir gün sabah saatlerinde çocuklarımı okula götürürken bir kadın tarafından yolum kesildi. Son aşamalara geldiğimizde damarlarına basmışız ki biz uyurken evimi kundakladılar. Buradan diyorum ki HDP sözde Kürtlerin temsilcisi ama kendi halkını yakmaya kalktı. Kanımın son damlasına kadar, PKK bitinceye dek bu yoldan dönmeyeceğim. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Meral Akşener'in bir kadın olarak bizi anlamasını beklerdim, ilk gün yanımızda olmasını beklerdim, gelmedi. Bu güne kadar siyasi parti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın partisi AKP ve MHP'den geldiler. Bazı kadın dernekleri geldi, birçok siyasi partiyi görmedik. Meral Akşener'in bir kadın olarak bizi anlamasını beklerdim, ilk gün yanımızda olmasını beklerdim, gelmedi. Kimler ile ittifak yaptıklarını biliyoruz. Kürt halkını onlar yordu. HDP, CHP ve İYİ Parti benim için PKK'ya eşittir. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Özellikle şehit ve gazi ailelerine çok teşekkür etmek istiyorum. Biz onlarla bir olduk. Eskiden olsa bize terörist ailesi diye hitap edeceklerdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Kürtleri sahiplendi, Türkiye'ye birlik beraberlik getirdi. Bu sadece anne ve baba eylemi değil. Aslında bunun içeriğinde her ırktan insanlar var. Bize destek veren kadın derneklerine, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum. Bizi ayakta tutan Neslihan Karslı Övünç ve Mehmet Yasin Arslan' a ve özellikle şehit ve gazi ailelerine çok teşekkür etmek istiyorum. Biz onlarla bir olduk. Eskiden olsa bize terörist ailesi diye hitap edeceklerdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Kürtleri sahiplendi, Türkiye'ye birlik beraberlik getirdi. Türkiye'nin bekası, birliği ve sancağı için şehit ve gazi aileleri olarak birleştik. Kimse bizi yıldıramaz. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: PKK çöküyor, anneler PKK'yı bitirecek; tarihin en karanlık sayfalarına koyup gömecek. PKK çöküyor, anneler PKK'yı bitirecek; tarihin en karanlık sayfalarına koyup gömecek. Annelerin ben her zaman yanındayım. Ben evladımı kazandım onlarda kazanacak. Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Eylemin ilk haftası, kapımızın önünde bize pusu kurdular. Kapımızın önünde kafamıza silah dayadılar, eğer eylemi bırakmazsanız sizi burada oğlunuzu dağda öldürürüz dediler. Bir sürü farklı girişimde bulundular. Geri adım atmadık. Eylemin ilk haftası, kapımızın önünde bize pusu kurdular. Kapımızın önünde kafamıza silah dayadılar, eğer eylemi bırakmazsanız sizi burada oğlunuzu dağda öldürürüz dediler. Bir sürü farklı girişimde bulundular. Geri adım atmadık. Nefret ile üstlerine gittim. Eğer cesaretleri olsa 755 gündür orada feryat eden anne babalara bir açıklama yaparlar. HDP mecliste Kürtlerin savunucusuyum diyor fakat Kürtleri en çok ezen siyasi partidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden memnunuz. CHP-HDP İTTİFAKI Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Birisi sözde Atatürk'ün partisi diğeri terörist partisi. Ve bunlar ittifak yapıyorlar. CHP, HDP'siz adım atmıyor. Aslında Birisi sözde Atatürk'ün partisi diğeri terörist partisi. Ve bunlar ittifak yapıyorlar. CHP, HDP'siz adım atmıyor. Sen sözde Atatürk partisisin. Hiçbir siyasi parti ayırmadan gelip anne ve babaların dertlerini dinlemelerini istedik. Allah devletimden razı olsun. Bize sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti'ydi. Diyarbakır Annesi Ayşegül Biçer: Yasin Börü'nün katili, Selahattin Demirtaş'tır. Selahattin Demirtaş hapisten çıksın diyorlar, bunu asla kabul etmiyoruz. Yasin Börü'nün katili, Selahattin Demirtaş'tır. Selahattin Demirtaş hapisten çıksın diyorlar, bunu asla kabul etmiyoruz. En büyük suçlu Selahattin Demirtaş'tır. HDP, PKK'nın siyasi koludur, finansal kaynağıdır. HDP'nin siyasi hayatının tamamen bitmesi gerekiyor. Diyarbakır Babası Rauf Biçer: Biz orada sadece evlatlarımız için beklemiyoruz. Ülkemizin bekası için birlik beraberliği için oradayız. Bunları artık CHP'nin görmesi lazım, HDP'ye artık destek vermemesi lazım. Biz orada sadece evlatlarımız için beklemiyoruz. Ülkemizin bekası için birlik beraberliği için oradayız. CHP'nin artık destek vermemesi lazım. Bunları artık CHP'nin görmesi lazım, HDP'ye artık destek vermemesi lazım. Kürt sorununu neden PKK ile çözüyorlar? Kırk yıldır PKK Doğu'da zulmediyor. Hep Kürtleri öldürdü. Bu zulme dur demek için Doğu halkının uyanması lazım.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan "Barınamıyoruz" eylemleri açıklaması

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Didim Polis Moral Eğitim Merkezi'nde Toplumsal Olayları Müzakere Kursu açılış programında konuştu. Soylu, “Barınamıyoruz” eylemleriyle ilgili, “(Yurt bahanesiyle) 24 ildeki eylemlere 2243 kişi katıldı, bunlardan 310'u öğrenci. Bu öğrencilerin tamamına yakınının yurt başvurusu bulunmuyor” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik”

İçişleri Bakanı Soylu, bağışları nedeniyle hayırsever iş insanlarına teşekkür etti. Aziz Türk milletinin iyi günde de kötü günde de sorumluluklarını yerine getiren bir millet olduğuna dikkat çeken Bakan Soylu, Elazığ depremi, koronavirüs pandemisi, Karadeniz Bölgesi'ndeki sel felaketleri ve Akdeniz Bölgesi'ndeki yangın felaketlerinde bunun önemli örneklerinin yaşandığını kaydetti. Bu zorluklara rağmen Türkiye'nin 212 milyar doları aşan dış ticaret hacmine ulaştığını anlatan Bakan Soylu, Libya, Karabağ gibi sınırların ötesindeki meselelere karşı da bu süreçte sessiz kalmadıklarını aktardı. AFETLERDE TOPLAM MASRAF 6,5 MİLYARI GEÇTİ Doğal afetler döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir çağrısıyla 966 milyon TL yardım toplandığını dile getiren Bakan Soylu, "Çünkü Türkiye'nin birçok yerinden insanlar yardım gönderdi, destek oldular. Devletimiz, hükümetimiz, elinden gelen her şeyi yaptı ve sadece evi yanan, evini su basan, iş yerini, sanayi sitesini su basan, sel götürenlere değil, aynı zamanda  her birini kucaklayan bir anlayış ortaya koyduk. Kuveyt'in de göndereceği 5 milyon dolar var, onunla beraber 1 milyarın, 1 katrilyonun üzerine çıkan bir yardım kampanyasıyla inşallah hem devletimiz milletimizin yaralarını hem de vatandaşlarımız milletimizin yaralarını sarma konusunda el birliğiyle bir hareketlilik ortaya koyuyor. Şu ana kadar toplam masraf 6,5 milyarı, yani katrilyonu aştı. Onun için birbirimize her zaman ihtiyaç duyduğumuz, birbirimizi her zaman gözettiğimiz bir anlayışı yaşıyoruz" dedi. 'BÜYÜKLERİMİZ HEP DOĞRU OLMAYI ÖĞÜTLEMİŞTİR' Bakan Soylu, "Türkiye bütün güvenlik problemlerinin ortasında, belki de ilk temas noktasında 2002'den itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir istikrar adası olarak ayakta kalmayı, düzenli göçü yönetmeyi, düzensiz göçle mücadeleyi, terörle mücadeleyi, uyuşturucuyla mücadeleyi, ekonomik kalkınmasını, altyapı ve sanayi hamlelerini başarmıştır. İnsani afetlerin yanı sıra doğal afetler karşısında da vatandaşına mahcup olmayacak her türlü ihtiyacını karşılayacak bir kapasiteyi oluşturmayı başarabilmiştir. Büyüklerimiz, hep bize doğru olmayı öğütlemiştir. Menfaat için doğruluktan şaşmamayı, bu dünyanın bir de ahiret hayatı olduğunu, hesap günü olduğunu, ona göre yaşamak gerektiğini öğretmiştir. İşte Türkiye, tarif etmeye çalıştığım bu başarısını, bu mücadelesini, doğruluktan sapmadığı için. İnancının ve medeniyet ahlakının söylediği yolda yürüdüğü için gerçekleştirmiştir" diye konuştu. '21'İNCİ YÜZYILDA MAHCUP OLMADIK 'Ortadoğu politikasında petrol hesabı yapmadıklarını, insanlık hesabı yaptıklarını belirten Bakan Soylu, şunları söyledi: "Biz terörle mücadelemizde başka ülkelere nasıl zarar veririz hesabı yapmadık, gençler ölmesin, anne babalar evlatlarından ayrılmasın, ağlamasın hesabı yaptık. Biz uyuşturucuyla mücadelede şu ülke bu ülke hesabını yapmadık. Gençler bitip tükenmesin hesabı yaptık çünkü bizim inancımız insanı eşrefi mahlukat olarak gören, her insanı bir alem olarak gören bir anlayıştır. İşte onun için 21'inci yüzyılda mahcup olmadık.  İşte onun için, etrafımızdaki tüm ateş çemberine rağmen Türkiye'yi bir istikrar adası haline getirdik ve Allah'a şükür birilerinin hesabını yaptığı gibi 21'inci yüzyılda bizi hasta adam yapmaya çalışanlara karşı ayakta duran, etrafındaki coğrafyaya ve dünyaya insanlara umut veren bir ülke haline geldik. Hep birlikte ve hepinizin sayesinde." Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Süleyman Elban, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Milletvekilleri Abdullah Doğru, Ahmet Zembilci, Tamer Dağlı, Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Odası Meclis Başkanı İsmail Acı, Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, kent protokolü, iş insanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Bakan Soylu, konuşmasının ardından emniyet binasında muhtarlarla bir araya geldi.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 50 51